7 Eylül 2010 Salı

denizli

Denizi olmayan şehrimde batışını gördüğüm dördüncü güneş bugünkü. Dört güneş boyunca yaptıklarımı anlatayım biraz.
  • Lise arkadaşlarımla olan sohbetlerimin neredeyse tamamı, hala eski günlere atıf yapıyor. Eski anılara hala gözlerim yaşlı gülebiliyorum. Bunu yapabildiğin, başka bir yer var mı bildiğin ? (lise arkadaşları buluşması reklam sloganı)
  • Play-station3'te Pes oynamayı unutmuşum, alışması zaman aldı baya. Ayrıca, 2 saat aralıksız oynadığım için, ve sürekli sol baş parmağım konsolun yön tuşlarına bastığı için mevzu bahis parmağı şu anda kullanamıyorum.
  • İstanbul havasının ani bir düşüş yaşamasının akşamı kaptığım şifa (şifayı kapmak deyiminin aslında iyi bir anlamı olması lazım. şifa güzel bir şey değil mi ki, niye kapınca hasta oluyosun? ) dün iyice azalttı kendini. Otrivine' bağımlı oldum.
  • Köy hayatının hastasıyım ayrıca. Hayatın tadı bence, tarlaların kenarındaki böğürtlen çalılarından koparıp yediğin böğürtlenlerin, ellerini mora dönüştürmesidir.
  • Dünya basketbol şampiyonası da hala hayatımın yoğun bir paydasını oluşturuyor.

5 yorum:

  1. böğürtlen ftw. burda zibil gibi böğürtlen var bir allahın kulu toplamıyor. avuç avuç yiyorum valla gördüğüm yerde.

    YanıtlaSil
  2. her gün bir yeni bilgi. zebili öğrendim zibil çıktı şimdi de arkadaşlar aynı dili konuştuğumuza emin misiniz?

    YanıtlaSil
  3. @haluk : ahah, avrupa memleketinde de anca böğürtlen çok olur zaten, başka türlüsünü düşünemiyorum (:

    @burcu : tehlikenin farkında mısın(ız)?

    YanıtlaSil
  4. eheh kelime fonetik olarak çok iyi gitti ondan kullandım, gerçekte öyle bir kelime olduğundan şüpheliyim :)

    YanıtlaSil