28 Mayıs 2010 Cuma

Mayıs ayı bitti mü

Mayıs ayı boyunca yaz(a)madığım için bu yazı biraz intikam alma yazısı olacaktır benim için. Bakıyorum, en son 4 mayısta yazmışım, ondan sonra birkaç deneme de olmuş ama yayınlanmamışlar (blog açıp köşeyazarı tribine giren insanlardan birisi olma yolunda ilerliyorum, "notlarıma bakıyorum, yayınlanmamış yazılar" falan deyip).

6 mayısta bir Neşeli Günler Kumpanyası SGM 5.yıl konseri verdik. Çok neşeli bir konser olmadı, çeşitli tatsızlıklardan ötürü. Sahnedeki mikrofon krizi, biz konser verenleri birkaç dakikalığına Nihat Berker'in, Haluk Bal'ın önünde sessizce beklemeye itti. Konserin benim için iki büyük anlamı vardı, birincisi Nihat Berker'den bireysel olarak tebrik almamdır. Diğeri de SGM'deki ilk konserimdi bu.

Bir sonraki hafta, yaşamım ile hangar arasındaki ince çizgi kayboldu. 5 günde 4 prova aldık, ki kendileri en az 5 saat olur. Öyle ki, prova var diye Neşeli'nin Kalamış'taki konserine çıkmadım. Tüm bu insanüstü çabayı sarfettiğimiz Müzikus Çok Sesli Pop-Rock KoroSU konseri, insanlardan aldığım tepkiler, duyduğum alkış düzeyi ve kayıtlardan dinlediklerim doğrultusunda konuşuyorum, ayı gibiydi. Kritik nokta, benim açımdan çok da zevkliydi konser. Kulislere birkaç kere gir-çık yapmış olduğumdan, herhangi bir konserin benim üzerimde bu denli büyük bir etki yaratmasının sebepleri de olmalı gayet tabi. Sebebler üzerine birkaç analiz yaptım, şunları buldum: Müzikal anlamda doyurucu bir orkestra şefinin olması, repertuvarda hayatımda ilk defa çaldığım 14 şarkının bulunması (ve her yeni şarkı için yaşadığım heyecan), kolajlar ve en önemlisi konsept.

Devamı var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder