7 Ağustos 2010 Cumartesi

sus

Çok yakın bir arkadaşımın, Amerika'ya gitmeden önceki son hafta sonunu güzel geçirmek adına katıldığım içmeceyi çok başarılı buldum. Liseden arkadaşlarla, konuşma tarzında, hatta hiddetli tartışmalardaki bağırış, çağırışlarda dahi bir değişiklik görmediğim insanlarla lise tadında muhabbet etmek, eski geyikleri derleyip düzenlemek, yeni projeler konuşmak gibi lezzetli mezeleri vardı akşamın. Based on a true story

Sabancı'da yaz okulu = İstanbul'a yakın nezih bir tatil köyünde, yakınların ve sevdiklerinle yaz tatili yapmak gibiymiş. Rutin bir sıklıkta nargile içmek, sinemaya gitmek, içki içmek, bolca sohbet etmek ve spor yapmak gibi güzel hobileri varmış tatilin. Havaların bunaltıcı sıcak olmadığı bir dünya dilesem de, pervanenin "3" nolu butonuyla da idare ediyorum gayet.

Okulun bütün otomatlarındaki hoşbeş'i bitiren insana söylüyorum : "Git şimdi, aşağı marketten bana yenisini al". Ayrıca, benim ultra bilimsel teorime göre, hoşbeş'in yakalaması gereken yüksek satış grafiği ve aşırı karlılık oranı, hoşbeş üretilen fabrikadaki işçilerin aşırı tüketimi sebebiyle (1 kere üret, 2 kere ye) mümkün olamıyor uzun süredir. Yoksa, çoggüzel olm tadı.

Recep Bey ve memur Kemal Efendi arasındaki söz düellosunu severek izliyor, daha ne kadar "isim üzerinden siyaset" konuşacaklarını ve sözü ne zaman küçük bir hukuksal devrim niteliğindeki anayasa değişikliğine getireceklerini merak ediyorum. Yine de oldukça orijinal ve/veya komik konuşuyorlar bazen : "Oy pusulasında Hayır'ın rengi kahverengi. Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var. Bunlara öyle bir hayır diyelim ki, kırk yıl unutamasınlar !!!11BİR! " . Ayrıca bir politik söylevin komikliğinin (ve absürtlüğünün), sözcüklerin içinde "kırk" sayısı bulma ve onu kullanma oranıyla doğru orantılı olduğunu keşfettim şu anda (bir diğer örnek için : Devlet Bahçeli ile kırk yapar).

Son olarak, başlık, bu kaydı yazmaya başladığım saat 2.23'te karşıdaki yurtlardan gelen keman ve trompet seslerine gelsin. Yeter ulan. Odam zaten güneş görüyor ayı gibi, bir de pencere açık bir şekilde sizin enstrümanlarınızın seslerine bakınca iyice çekilmez oluyor burası. Yetkililere sesleneceğim, az kaldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder