13 Kasım 2010 Cumartesi

çıldır

İki gece evvel, 11 kasımda geleneksel olarak kutladığımız bir Sabancı çıldırışına daha tanık olduk. Konu benim özel ilgi alanıma giriyor neredeyse, zira geçen sene bu konuyla ilgili bir yazım Okyanus Dergisi'nde yayınlanmıştı. Bu yılki çıldırmayla ilgili de bir inceleme yazısı yazayım istedim, oturdum sözlüğün başına yazdım olabildiğince.

"geleneksel olarak 20 kasımda yapılan çıldırmamızın, tatil dolayısıyla mıdır bilinmez, 11 kasıma alınarak yapılanıdır.

ayrıca geçen senekinden farklı olarak, çok güzel olmuştur. sebebleri de vardır, şimdi yazacağım : (geçen senekinin güzel olmamasının sebepleri : ahanda )

- öncelikle beklenmedik bir zamanda yapıldı bu etkinlik. o kadar beklenmiyordu ki, çıldırma başladığında "yurtlarda çıldırma başlamış, lazerler falan sallanıyormuş" dendiğinde bana, "olm, her gün yapıyolar onu a6'da" deyip inanmamıştım. geçen sene bu konuyla ilgili okyanus'a yazdığım bir inceleme yazısında demiştim ki : "20 kasım ruhu devam etmeli, ama 20 kasımda olacak diye tutturmayalım. 5 nisanda veya 3 ekimde "20 kasım çıldırması" yapalım. diğer türlü spontane gelişmesi gereken bu çıldırmanın facebook event'i bile oluyor, hoş olmuyor." hakkaten de dediğim gibi yapıldı bu seneki. çok spontane gelişti. dolayısıyla tam bir seferberlik halinde herkes, her türlü anarşi örneği gösterdi okulda. projeksiyonla dedeler gösterildi yani, ötesi yoktur herhalde. a1'in 3. katından damacanalar atıldı aşağıya.

- ikincisi, üst üste gelen yasaklar, kapatmalar sabancı öğrencisi'ni çileden çıkarmaya başlamıştı zaten. son hamle olarak da sabancı'yı çekilir kılan en önemli unsur bk'nın kapatılması, insanların içine patlamayı bekleyen bir bomba gibi yerleşti. bu bomba da, hem geleneksel olan, hem de yemek eylemlerine kıyasla daha yüksek bir anarşi düzeyine çıkabilen bu eylemde patladı resmen. özellikle projeksiyonda sık aralıklarla yansıtılan "bk'ya uzanan eller kırılsın" görüntüsü motivasyonları arttırarak, olayın gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürmesini sağladı.

- üçüncü olarak da sınavların yine yoğun olarak yaşandığı bir haftadan sonra yapılınca, ister istemez tutuyor böyle bir eylemsel bağırış. "sikecem ama şu dersi, yeter ulan" şeklinde dolaşıyor insanlar zira.

not : uzun eşek oynamayı özlemişim lan (yastık bile olsam hoşuma gitti olm)."

1 yorum: