1 Kasım 2009 Pazar

ekim '09 hakkında

Hakkında Serisi 4 - "Ekim 2009"




Israrlar üzerine, hakkında serisine devam etmeye niyetlenip ne hakkında yazacağıma karar veremedikten sonra kasım ayına girmiş olmanın hüznüyle, kimse kusura bakmasın da, gayet güzel bir ay olan ekim '09 üzerine bir şeyler karalamak lazım dedim. Çok kişisel bir şey olacak. Bireysel blog sayfasını kamuya mal etmeye uğraşan ve yazdığım her yazıyı facebook'ta paylaşan biri olarak, bu yazının diğerlerinden farkının olacağını baştan söyleyeyim. Tekil söylevler için değil, düşündüklerimi paylaşmak ve yorumlar/geri beslemelerle dolu bir platform olmasını düşünerek açmaya karar verdiğim bu blog sayfası bu günleri de gördü. Başlamadan önce bir de başlıktaki tırnak işaretinin sebebi ilgili bir şey söylemek istedim. Sebep basit olarak şu karmaşayı önlemek: 4 ekimde n'olmuş ki lan ?!

Amerikadan dönüşte yeniden yaşadığım kültür şokunun genel hatlarıyla ortadan kalkmaya başladığı ekim ayının ilk haftaları, odayı adam etme kargaşası vardı içimde. Utku ile, ver elini via-port, ver elini bauhaus, ver elini ikea. Sonra adam akıllı bir hal almaya başlayan odaya (perde bile aldık olum), içkiler alınıp, küçük çaplı neşeli, korosu, irregular tayfa, ve "utku-murat ortak arkadaşları" içmeleri renk kattı.

10 ekimi, Utku'nun doğum günü partisi ile baya eğlenceli bir havada kutladık (havuz, mangal, kokteyl, gitar dörtlüsü). Ben çok sarhoş olup kayboldum(kaybolmuşum) gene (kaybolmayan Murat isteyin). Ardından 11 ekim TanışaRock'ta Kurban dinledik, müzikus'la diğer klüpleri tanıştırdık.

14 ekim, büyük gün, Neşeli Günler Kumpanyası Ege Üni. Konseri ile İzmir'i dağıttık resmen. Kordonda konser öncesi içmecesi, dönüşte de Köfteci Ramiz'in ilk kurulduğu noktadan köfte-höşmerim yemecesi geziyi ikiye katlayan etkinlikler olarak akıllarda kaldı (bu höşmerim muhabbetine hemen her blogda rastlarsınız). 15 ekim perşembe bir grup neşeli üyesi ile bizim odada konseri kutlama içmecesi yaptık. 17 ekimde Utku, Nazlı, Neylan, ben dörtlüsü olarak Kanyon'da dört boyutlu sinema diye yola çıkıp, Ortaköy nargile ve Levent çiğ-köfteye dönüşen bir gün yaşadım. Net, güzel bi gündü.

20 ekim Kolpa Parti ile çıldırdık. 22 Ekim Hangar konseri ile, Can-Utku-Mert-ben, nam-ı diğer SCUM, grubu ile ilk konserimizi verdik. Süper de tepkiler aldık. "O değil de hangar"ı baya güzel bir hale soktuk. Ve 24 ekim gecesi ile, unutanın ağzına sıçayım o geceyi, eğlendik. Eğlendik denmez tabi o geceye, benim için özellikle baya eğlence ötesiydi. Özel bir gündü. O günü bir "the 20th november" tarzında bir efsaneye sokmayan her insanı dövüyorum. Sevin o günü, sayın, hatırlayın. Seneye müzikus olarak 24 ekim 2010 gecesi hava-i fişek falan atalım, ne biliyim, yapalım böyle şeyler.

24 ekim sonrası haftası baya dingin (dinlendiren, dinçleştiren manasında) bir haftaydı. İlk haftaydı öncelikle, ve baya, olasılık-dışı olarak düşündüğüm bir anlamda baya, nasıl diyordum buna, "eşşek gibi", güzel bir ilk haftaydı. 30 ekim İki Dil Bir Bavul ile de tavan yaptı bu hafta. Bu konuyu sonra bir ara konuşuruz yine.

İmzasız bitirmek istiyorum bu yazıyı. Böyle küt diye. Küt.

2 yorum:

  1. höşmerim değil olum, höşmelim! dövüyo cihan, valla bak. yapıyo bunu :)

    YanıtlaSil
  2. ya odada ispatladı demin höşmelim olduğunu (: ağızdan ağıza dolaşarak bugünlere hoşmerim diye gelmiş falan. e abi o zaman, denizli de donguzlu.

    YanıtlaSil