4 Ocak 2010 Pazartesi

Trafik II

Tuvalet Trafiği

Çatı'dayız. Müzikus dönem sonu toplantısının ardından, beyti kebabı yemeye Çatı isimli restoranta gitmişiz. Günlerden bugün. Kebabtan sonra lavaboya gittim (evet, lavaboya işiyorum). Sıra bekleyen üç kişi var, Esat, Onat, ben. Tam o sırada karşıdaki iki kapıdan birisi açıldı, Mert çıktı içeriden, Onat girdi çok kıvrak bi' hareketle. Mert ellerini yıkarken, "Abi, baya sıra, kuyruk olmuş burda" dedim. O anda, diğer kapıdan bir ses geldi, "Burası doluu". Kapıyı tıklattım muziplik olsun diye, "Doluu". Bir daha tıklattım, cevap gelmedi, açmaya yeltendim kapıyı. Açıldı! Baya açıldı kapı, çok ince açılan kapı aralığından Bekir'in silüetini gördüm. Mert ve Esat "asddgljks" şeklinde gülmeye başladılar. Ben de, aynen.

Abi, yaşadığımız çağ nanoteknoloji çağı. Biz "Burası doluu" yerine, kapıyı kitliyoruz direk. Yapıyoruz böyle şeyler. Arada sen de yap, güzel oluyo.

1 yorum: